Tom iddia ediyor:365 kız arkadaşım oldu
Star Club'ın Kasım Sayısından Alınmıştır ...
Star Club : SC
Bill : 2 senedir kimseye aşık olmadım !!
SC : Otele geldiğinizde odalarınızda saklanıyor musunuz yoksa fanlarınızla bir kalabalık banyosu mu yapıyorsunuz ?
Tom : Onları perdelerin arkasında saklanarak küçümseyip küçümsemediğimizi mi öğrenmek istiyorsun ? Hayır , onlara her zaman selam veririz ve eğer durmak için zamanımız yoksa odanın penceresinden bir işaret yaparız .
Bill : Her zaman için onları görmekten memnun oluyoruz . Fransa'da , fanlarımız bazen saatlerce bizi bekliyor . Onları selamlamadan ayrılamayız .
Tom : Ama bu senin hatan : bugün imza dağıtamamış olmamız ... Gazetecilerle randevumuz vardı . Ve işte bir tavsiye : çıkarken kapatın yoksa linç edilirsiniz .
SC : Yine de 14 Temmuzdaki , konser başarınızdan sonra olmamalı !!
Bill : Her zaman Eiffel Kulesini çok cool bulmuşumdur . Uzun zaman sahnenin restorasyonunu planlamaya çalıştık , ama herkes bize yeterince iyi giyinmediğimizi söyledi
Tom : Evet ama öteki türlüde kendimizi sınırlandırmış olurduk . Böylece bir mesaj bıraktık . Ev sahipleri eğer bizi ağırlamanın şartlarını öğrendiyseniz tekrar gelmeye hazırız .
Bill : Yine de konser unutulmaz ve inanılmazdı !
SC : Bu yaz iş için mi New York'taydınız ?
Bill : Hayır , tatil için . Özel bir yolculuktu ve harikaydı . 2 seneden beri ilk kez bir şehirde hiç tanınmadan rahatça dolaşabildik . Tanınmadan geçtik ..
Tom : Şu doğru ki Bill'in insanı korkutan bir görüntüsü var . Görüntüsünü daha normal yapmak için fazla güçlü o ..
SC : Bill ve Tom , doğum gününüz için ne yaptınız ?
Bill : Büyük bir parti çünkü o günü uzun zamandır bekliyorduk . Bir bar kiraladık ve tüm arkadaşlarımızı teması “gazinoda gece” olan bir akşam için davet ettik . Hepimiz çok şık geldik , smokinle (Tom dışında , o yine eşofmanlaydı ) ve en sonunda oynayabildik . Gece yarısı ise buz bar açıldı ve hepimiz içtik ... Elma suyu içtik tabii !
SC : Albümünüzü ingilizce çıkardınız ... İngiltere'de nasıl geçti ?
Bill : Hala İngiltere'de çıkmadı . İngilizler'in reaksiyonunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz .
Tom : Orada büyük bir konser verdik . Harika geçti .
Bill : İlk kez sahnede ingilizce söylemiştim . Süperdi !
Georg : Adapte olmamız gerektiği için sıcak geçti . Birinde almanca çalıyorduk , bir diğerinde ingilizce ya da fransızca ..
SC : Konserlerden önce hep yaptığınız bir şey var mı ?
Bill : 1 saat öncesinde ben , Tom ve Georg birlikte soyutlanıyoruz . Histerimizi konserde iyi ısınmış olabilmek için yatıştırıyoruz . Heyecandan tam bir kaçığa dönüşüyoruz sonra da bu enerjimizi pozitif enerjiye çeviriyoruz . Her seferinde kalp krizi geçirmeye çok yaklaşıyoruz . Gustav ise bir köşeye çekiliyor ve müzik dinliyor .
SC : Şuan ne dinliyorsunuz ?
Georg : Coco adında fena olmayan yeni bir sanatçıyı dinliyoruz
Bill : Olmazsa da şu yazlık ünlülerden kaçınıyoruz . Sadece bir mevsim süren sonra da sonsuza kadar ortadan kaybolan başarıları sevmiyoruz .
SC : 2 senelik konserde kaç tane kız arkadaşa sahip oldunuz ?
Tom : Bekle sayayım .. Hmm 365 ? ( Abartmasa olmaz )
Bill : Dürüst olmak gerekirse son senelerde bir tane bile olmadı . Hiç !! Kalp işlerimde hep ciddiyimdir ve eğer boş olan az zamanımı da biri için kurban edeceksem , bu kişiye çok önem veriyor olmalıyım .
Tom : Benimde aynı problemim var . Tek fark ben çok çabuk aşık oluyorum bu yüzden de çok çabuk bitiyor .
SC : Ve Georg ?
Tom : O hala bakir !!
SC : İnternette Bill'in homoseksüel olduğunu açıkladığını okuduk . Yorum yapabilir misiniz ?
Bill : Senden öğrendim bunu . Ama öyle kaçık şeyler okuyorum ki artık beni şaşırtmıyorlar . Bir keresinde otel odamda intihar ettiğimi okumuştum . Kendi ölümümü öğrenmek beni şoka sokmuştu .
Star Club'ın Kasım Sayısından Alınmıştır ...
Star Club : SC
Bill : 2 senedir kimseye aşık olmadım !!
SC : Otele geldiğinizde odalarınızda saklanıyor musunuz yoksa fanlarınızla bir kalabalık banyosu mu yapıyorsunuz ?
Tom : Onları perdelerin arkasında saklanarak küçümseyip küçümsemediğimizi mi öğrenmek istiyorsun ? Hayır , onlara her zaman selam veririz ve eğer durmak için zamanımız yoksa odanın penceresinden bir işaret yaparız .
Bill : Her zaman için onları görmekten memnun oluyoruz . Fransa'da , fanlarımız bazen saatlerce bizi bekliyor . Onları selamlamadan ayrılamayız .
Tom : Ama bu senin hatan : bugün imza dağıtamamış olmamız ... Gazetecilerle randevumuz vardı . Ve işte bir tavsiye : çıkarken kapatın yoksa linç edilirsiniz .
SC : Yine de 14 Temmuzdaki , konser başarınızdan sonra olmamalı !!
Bill : Her zaman Eiffel Kulesini çok cool bulmuşumdur . Uzun zaman sahnenin restorasyonunu planlamaya çalıştık , ama herkes bize yeterince iyi giyinmediğimizi söyledi
Tom : Evet ama öteki türlüde kendimizi sınırlandırmış olurduk . Böylece bir mesaj bıraktık . Ev sahipleri eğer bizi ağırlamanın şartlarını öğrendiyseniz tekrar gelmeye hazırız .
Bill : Yine de konser unutulmaz ve inanılmazdı !
SC : Bu yaz iş için mi New York'taydınız ?
Bill : Hayır , tatil için . Özel bir yolculuktu ve harikaydı . 2 seneden beri ilk kez bir şehirde hiç tanınmadan rahatça dolaşabildik . Tanınmadan geçtik ..
Tom : Şu doğru ki Bill'in insanı korkutan bir görüntüsü var . Görüntüsünü daha normal yapmak için fazla güçlü o ..
SC : Bill ve Tom , doğum gününüz için ne yaptınız ?
Bill : Büyük bir parti çünkü o günü uzun zamandır bekliyorduk . Bir bar kiraladık ve tüm arkadaşlarımızı teması “gazinoda gece” olan bir akşam için davet ettik . Hepimiz çok şık geldik , smokinle (Tom dışında , o yine eşofmanlaydı ) ve en sonunda oynayabildik . Gece yarısı ise buz bar açıldı ve hepimiz içtik ... Elma suyu içtik tabii !
SC : Albümünüzü ingilizce çıkardınız ... İngiltere'de nasıl geçti ?
Bill : Hala İngiltere'de çıkmadı . İngilizler'in reaksiyonunu öğrenmek için sabırsızlanıyoruz .
Tom : Orada büyük bir konser verdik . Harika geçti .
Bill : İlk kez sahnede ingilizce söylemiştim . Süperdi !
Georg : Adapte olmamız gerektiği için sıcak geçti . Birinde almanca çalıyorduk , bir diğerinde ingilizce ya da fransızca ..
SC : Konserlerden önce hep yaptığınız bir şey var mı ?
Bill : 1 saat öncesinde ben , Tom ve Georg birlikte soyutlanıyoruz . Histerimizi konserde iyi ısınmış olabilmek için yatıştırıyoruz . Heyecandan tam bir kaçığa dönüşüyoruz sonra da bu enerjimizi pozitif enerjiye çeviriyoruz . Her seferinde kalp krizi geçirmeye çok yaklaşıyoruz . Gustav ise bir köşeye çekiliyor ve müzik dinliyor .
SC : Şuan ne dinliyorsunuz ?
Georg : Coco adında fena olmayan yeni bir sanatçıyı dinliyoruz
Bill : Olmazsa da şu yazlık ünlülerden kaçınıyoruz . Sadece bir mevsim süren sonra da sonsuza kadar ortadan kaybolan başarıları sevmiyoruz .
SC : 2 senelik konserde kaç tane kız arkadaşa sahip oldunuz ?
Tom : Bekle sayayım .. Hmm 365 ? ( Abartmasa olmaz )
Bill : Dürüst olmak gerekirse son senelerde bir tane bile olmadı . Hiç !! Kalp işlerimde hep ciddiyimdir ve eğer boş olan az zamanımı da biri için kurban edeceksem , bu kişiye çok önem veriyor olmalıyım .
Tom : Benimde aynı problemim var . Tek fark ben çok çabuk aşık oluyorum bu yüzden de çok çabuk bitiyor .
SC : Ve Georg ?
Tom : O hala bakir !!
SC : İnternette Bill'in homoseksüel olduğunu açıkladığını okuduk . Yorum yapabilir misiniz ?
Bill : Senden öğrendim bunu . Ama öyle kaçık şeyler okuyorum ki artık beni şaşırtmıyorlar . Bir keresinde otel odamda intihar ettiğimi okumuştum . Kendi ölümümü öğrenmek beni şoka sokmuştu .